Acar,H., Acar,Y.(2013) “1979’DAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DE ÇOCUK KORUMA HİZMETLERİ”, Çalışma Ortamı Dergisi, Sayı:128, Mayıs-Haziran. S,17-21.

Acar,H., Acar,Y.(2013) “1979’DAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DE ÇOCUK KORUMA HİZMETLERİ”, Çalışma Ortamı Dergisi, Sayı:128,Mayıs-Haziran.S,17-21.

Yararlanılan Kaynak Sayısı: 27

Kapsam:

Ümit Sarıaslan’ın 1980’de kaleme aldığı ve şimdiye kadar herhangi bir yerde yayınlanmayan “O Çocuklar Şimdi
Neredeler?” başlıklı çalışmaya da yer veren ve bu çalışma üzerinden çocuk  koruma hizmetlerini ele alan makale çocuk koruma hizmetlerine ilişkin geçmişten günümüze (2013) çocuk bakım hizmetlerinde nerede olduğumuza değinmektedir.

 

Makaleden bir Alıntı:
Arıaslan’ın çalışmasında yer alan bir başka dikkat çekici bölüm ise korunma ihtiyacı içinde olan ve hizmetten
yararlanabilmek için sıra bekleyen çocuklarla ilişkilidir. Yazar, neredeyse on binlerce çocuğun sırada beklediğinden
bahsetmektedir. Aradan geçen kırk yıllık zaman diliminde sırada bekleyen çocuklar sorununun ortadan kalktığını
net bir biçimde söyleyebiliriz. Ancak, günümüzdeki çocuk koruma sistemi ve hizmetlerinin korunma ihtiyacı içinde
olan tüm çocuklara ulaşabildiğini söylemek olanaklı değildir. ASPB Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün verileri
yaklaşık 123.000 çocuğun çocuk koruma hizmetlerinden (kurum temelli ve toplum temelli) yararlandığını göstermektedir. Sadece yoksulluk sınırı altında olan çocukların sayısı bile milyonlarca çocuğun farklı şekillerde korunma ihtiyacı içinde olduğuna işaret etmektedir. Kurum temelli çocuk bakım hizmetlerinde sıra bekleme sorununun ortadan kalktığı görülse de, bu hizmetin ihtiyaç içindeki tüm çocukları kapsayabildiği tartışmalıdır. Sarıaslan … “6 milyonu aşkın çalışan kadının 0-6 yaş grubu arası 9.3 milyon çocuğuna devletin açtığı kreş 2 ve anaokulu 6 tane. Resmi istatistiklere göre, Türkiye’de 132 özel yuva var. Yasa’nın zorlayıcı hükmüne karşın, çalışan kadınlara kreş açan fabrika sayısı üçü beşi geçmezken, açmayanlara uygulanan cezai yaptırım gülünçtür”(30)demektedir. Bu sorunun hala aşılamadığı yukarıda belirtilen 0-5 yaş okul öncesi eğitim istatistiklerinde görülmektedir. Burada okul öncesi eğitim hizmetlerinde bulunduğumuz yerden geriye gittiğimizi söylemek mümkündür. Devle t1990’ların sonunda kreş hizmetinden çekilmiş; sahayı özel sektöre terk etmiştir. Bu durum, gerek çocukların eğitim hakkından yararlanmasında gerekse kadınların çalışma yaşamına katılması konusunda önemli bir eşitsizliği ortaya çıkarmaktadır. İlgili yasaya karşın, özel kuruluş çalışanlarının çocukları için açılan kreşlerin sayısının yeterli olmadığı söylenebilir.

Bazı Anahtar Sözcükler:

Ümit sarıaslan, çocuk bakım hizmetleri, SHÇEK.

 

Çalışan Çocuklarla İlgili Mevzuat

Çalışmanın Adı: Çalışan Çocuklarla İlgili Mevzuat

Çalışmanın Türü: Rapor

Çalışmanın Yazarı: Dr. Samira Yener – İstiklal Alpar

Çalışmanın Sunuluş-

Basım Yılı ve Yeri: Ocak 1985, Ankara

Çalışmanın Dili: Türkçe

Sayfa Sayısı: 28

Amaç: Azgelişmiş ülkelerde çocuk istihdamının, çocukların çalıştırılma nedenlerini ve istismarını ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalarla, önüne geçilmesi.

İçerik: Çocuk çalışmasının nedenleri genel bir çerçeve olarak verildikten sonra, mevzuatımızda çocuk çalışması ile ilgili düzenlemeler ve sınırlamalara yer verilmiştir. İzleyen bölümlerde, çıraklarla ilgili yasal düzenlemeler ele alınmıştır. Çalışmanın son bölümünde, yasalarla ilgili uygulamalara ve bu bağlamda korunmaya muhtaç çocukların durumuna dair tespitlerde bulunulmaktadır.

Yöntem: Çalışmada ağırlıklı olarak alan araştırmalarına dayalı literatür taramasını uygulayan betimleyici bir yöntem kullanılmıştır.

Alıntı: Yaş konusunda yasaların koydukları yaş sınırlamalarında çelişkiler ortaya çıkmaktadır. İlköğretim ve Eğitim Kanunu (No: 222) mecburi ilköğretim çağı olan 6-14 yaşları arasında ilköğretime devam etmeyenlerin resmi ve özel işyerlerinde ücretli ve ücretsiz çalıştırılamayacağı hükmünü getirirken, 14 yaşını sınırlama olarak koymaktadır. Buna karşılık 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 12 yaşından küçüklerin fabrika ve imalathanelerde çalışmasını yasaklamakta, 2089 sayılı Çıraklık Kanunu ise 12 yaş sınırlamasını getirirken, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 67. maddesi sağlık ve gelişmelerine öğrenimlerinden faydalanma kabiliyetlerine zarar vermeyecek nitelikteki hafif işlerde 13 yaşını doldurmuş çocukların çalışmalarına izin vermektedir. (s.23)

Bazı Anahtar Sözcükler: çıraklar, korunmaya muhtaç çocuklar, ulusal mevzuat, iş kazası, meslek hastalığı